Emtia piyasasında ürün bazlı ayrışmalar öne çıktı


Emtia piyasasında, ürün bazlı performansların öne çıkmasıyla karışık bir seyir izlendi. Fed kararları, iklimsel olaylar, jeopolitik riskler ve talebe yönelik endişeler öne çıkan faktörler oldu.


ABD’de enflasyonun yavaşlama sinyalleri vermesine karşın Fed’in bu yıl faiz indirim beklentisini 3’ten 1’e indirmesi varlık fiyatlarını etkiledi. Böylece bankanın enflasyonla mücadele kapsamında sıkı duruşunu öngörülenden daha uzun süre sürdüreceği endişeleri fiyatlamaları zorlaştırdı.


ABD’de açıklanan verilere göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) mayısta aylık bazda değişim göstermezken yıllık bazda yüzde 3,3 artışla beklentilerin altında kaldı. Böylece, ülkede enflasyon mayısta, Temmuz 2022’den bu yana ilk kez aylık bazda değişim göstermedi.


Değişken enerji ve gıda fiyatlarını içermeyen çekirdek TÜFE mayısta aylık yüzde 0,2 yıllıkta yüzde 3,4 ile tahminlerin altında arttı. Çekirdek enflasyon aylık bazda Ekim 2023, yıllık bazda Nisan 2021’den bu yana en düşük seviyesini kaydetti.


Bu gelişmeler sonrasında Fed politika faizini beklentiler dahilinde değiştirmeyerek 23 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5,25-5,50 aralığında sabit tuttu.


Karar sonrası yayımlanan Fed’in gelecek dönemdeki projeksiyonuna ilişkin işaretler veren “nokta grafiği”nde Fed’in bu yıl 3 faiz indirimine gitme ihtimali tamamen ortadan kalktı.


Fed Başkanı Jerome Powell, toplantı sonrası yaptığı açıklamalarda, ABD’de açıklanan enflasyon verilerini “ilerleme” olarak gördüklerini ancak para politikasını gevşetmeye başlamalarına izin verecek güvene sahip olduklarını düşünmediklerini ifade etti.


Analistler, ABD seçimlerinin de emtia piyasasını etkileyebileceğini belirterek, Cumhuriyetçilerin başa gelmesi durumunda ABD’nin Çin ve İran arasındaki ilişkinin daha gerilimli bir hale gelebileceğini ve bunun da altın ve petrol fiyatlarını yukarı yönlü etkileyebileceğini belirtti.


Beyaz Saray ve Senato’daki bir yönetim değişikliğinin çevresel girişimler ve yenilenebilir enerjiye dair harcamaları azaltma potansiyeline sahip olması nedeniyle de gümüş ve bakır fiyatlarının olumsuz etkilenebileceği öngörülüyor.


Değerli metallerde altın ve gümüş pozitif ayrıştı


Geçen hafta ons bazında altın yüzde 1,7, gümüş yüzde 1,3 değer kazanırken, platin yüzde 0,7, paladyum yüzde 2,1 değer kaybetti.


ABD’de enflasyonun beklentilerin altında gelmesi sonrasında altın ve gümüş fiyatları yükseldi.


Analistler, jeopolitik ve ekonomik belirsizliğe karşı korunmak için Asya’da altına talebin arttığını dile getirdi. Bölgede, gayrimenkul ve hisse senedi gibi diğer yatırım seçeneklerine güvenin azalması da altının tercih edilmesine neden oldu.


Tezgah üstü piyasada geçen hafta fiyatlar, libre bazında bakırda yüzde 1,2, çinkoda yüzde 1 artarken, nikelde yüzde 2,2, kurşunda yüzde 1,9, alüminyumda yüzde 2,2 azaldı.


Zayıf talep endişelerine rağmen Çin’in bakır ithalatının artması bakır fiyatlarındaki artışta önemli bir neden olarak ortaya çıktı.


Brent petrolde yükseliş yüzde 3,5’i aştı


Enerji grubuna bakıldığında ise Brent petrolün varil fiyatı yüzde 3,6 yükselirken, New York Ticaret Borsası’nda işlem gören doğal gazın İngiliz Termal Birimi (MMBtu) cinsinden fiyatı yüzde 1 azaldı.


Yaz mevsiminde yakıt talebinin artmasıyla petrol piyasasında açığa sebep olacağına ilişkin öngörülerle Brent petrolün varil fiyatı yükseldi. Goldman Sachs, yazın ulaşım ve soğutma talebi nedeniyle Brent’in üçüncü çeyrekte 86 dolara yükselebileceği öngörüsünde bulundu.


Orta Doğu kaynaklı jeopolitik endişeler ise Brent petrol fiyatlarını yukarı yönlü etkiledi.


Petrol fiyatlarının yükselişinde dünyanın en çok petrol tüketen ülkesi ABD’de talebin arttığını gösteren veriler de etkili oldu.


Amerikan Petrol Enstitüsü, ABD’nin ticari ham petrol stoklarının bir önceki hafta 2 milyon 428 bin varil azaldığını öngördü. Piyasa beklentisi stokların 1 milyon 750 bin varil azalacağı yönündeydi.


Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rus petrolüne tavan fiyat uygulamasına katılanlara petrol ve petrol ürünü satışına yönelik yasağın süresini uzatması da petrol piyasasında endişeleri tetikledi.


Tarım grubunda kakao gündemde


Chicago Ticaret Borsasında geçen hafta kile başına fiyatlar, buğdayda yüzde 2,5, soya fasulyesinde yüzde 2,6 azalırken, mısırda yüzde 4,5, pirinçte yüzde 0,1 arttı.


Analistler, Çin’de yavaşlayan ekonominin tahıl tüketimini engellediğini belirterek, hasatın yapıldığı ülkede tahıl açığının azalmasının buğday fiyatlarının düşmesine neden olduğunu dile getirdi.


Çin’de, yeni buğday mahsulüne yönelik hayvan yemi talebinin de yarı yarıya azalabileceği tahmin ediliyor. Dünya mısır üretim tahminlerinin düşüş göstermesi ise mısır fiyatlarının yükselmesine neden oldu.


Uzakdoğu kaynaklı pirinç talebinde artış olduğuna yönelik haberlerle de pirinç fiyatları arttı.


Intercontinental Exchange’de libre bazında fiyatlar, pamukta yüzde 0,9 azalış kaydederken, kahvede yüzde 0,4, şekerde yüzde 2,3 artış kaydetti.


Geçen hafta 10 bin doların üzerini test eden kakaonun ton başına fiyatı ise haftayı yüzde 5,1 yükselişle tamamladı.


Brezilya’da kurak hava koşullarıyla kahve fiyatlarını yukarı yönlü etkiledi. Hindistan’da şeker ihracatının azalacağına yönelik haberlerle artan arz endişeleri şeker fiyatlarındaki yükselişi tetikledi.


Gana’nın mahsulün kötü olması nedeniyle 350 bin tona kadar kakao çekirdeği teslimatını gelecek sezona ertelemeyi planladığına dair haber akışı, fiyat yükselişini tetikledi.


Ülkenin kakao üretimi, küresel iklim değişikliği kaynaklı olumsuz hava koşulları, bitki hastalıkları ve kakao çiftliklerinin yerini yasa dışı altın madenciliğinin alması nedeniyle azalıyor.


Ganalı çiftçilerin kakao çekirdeklerini komşu ülkelere kaçırdıkları ve buralarda daha yüksek kazançla sattıkları yönündeki iddialar da fiyatlardaki sert yükselişi destekledi.

Başa dön tuşu