Rahmi Koç babasının aracını nasıl kaçırdı?
Yazdır
A
Yazı Tipi
Yorumlar
0
KOÇ Holding’in bünyesinde Türkiye’de otomotiv perakendeciliği, araç kiralama ve araç paylaşım alanlarında pek çok prensip imza atarak yaklaşık bir asırdır bölümlerine öncülük eden Otokoç Otomotiv, kuruluşunun 90. yılı için “Bir Vizyon, Azim ve Tutku Yolculuğu” isimli özel bir kitap yayımladı.
Başta Vehbi Koç ve Rahmi Koç olmak üzere Otokoç’un emektar ve mevcut yöneticileri ile eski şirketlerine ilişkin, pek birden fazla birinci kere yayınlanan kıymetli anıların da yer aldığı kitap birebir vakitte kesimin en uzun süreyi kapsayan yazılı kaynağı olma özelliğini de taşıyor.
Kitapta, Vehbi Koç’un 1920’li yıllarda bile otomotivsektörünün geleceğine olan inancını gösteren bir anı dikkat çekiyor. Vehbi Koç yerli arabanın üretimi için muahede yapıldıktan çabucak sonra Londra’daki Dorchester Oteli’nin yemek salonunda yanındaki arkadaşlarına şu öyküyü anlatıyordu:
“1923 yılında, Ankara’da, babamın 3 bin 500 liraya satın aldığı kırmızı renkli arabaya binerken, araba işine gireceğimi hiç düşünmemiştim… 1928 yılında da araba acentesi olmak istediğim vakit, babamın itirazıyla karşılaşmıştım. ‘Otomobil işi akıllı insanların harcı değildir! Onlar kendilerini hovardalığa ve lükse kaptırırlar!’ kaygısı. Artık, burada araba işimizi büyütmek için çırpınıyoruz. Sanki biz, hepimiz aklımızı mı kaçırdık?”
Kitapta Rahmi Koç gençlik yıllarında babasının arabasını nasıl kaçırdığını şöyle anlatıyor: “Ankara’da özel otomobil o zamanlarda çok azdı. Biz Keçiören’de otururduk. Babamız Taşhan dediğimiz Ulus’ta çalışırdı. Bir tane taksi aldı, taksi 1937 model bir Playmouth’tu. Her gün onunla Keçiören’e gelir giderdi. Bir gün işte sürücü yemek yerken otomobil da duruyor orada ben dedim bir deneyeyim bakalım bu nasıl masraf diye… Halbuki sürücü 1. viteste bırakmış arabayı. Biz kontağı açınca otomobil bu türlü zıplaya zıplaya kapıya kadar gitti, pat diye durdu. Bir de baktık ki şanzımanı dağıtmışız. Doğal söylenmedik laf kalmadı. Otomobil da tahminen 1 buçuk ay yattı, garajda tamir edildi. Ondan sonra harp bitti arabalar ithal edilmeye başlandı.”