Çatı katında ikamet eden bina yöneticisi, çatının yenilenmesi için bir şirketle anlaştı. Şirket, belirlenen müddet içerisinde çatıyı yeniledi. Kat maliklerinin çatı için üzerlerine düşen fiyatı ödememesine reaksiyon gösteren yönetici, çatı imal bedelini ödemeyenler hakkında icra takibi başlattı.
Ancak davalı bina sakinleri, icra kararına itiraz etti. İkinci defa mahkemenin yolunu tutan bina yöneticisi, icra takibine yapılan itirazın kaldırılmasını talep etti.
Davacı yönetici, Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 20/1c hususu yeterince çatı imal bedelini ödemeleri gerektiği belirtilerek borçluların itirazlarının iptali ile takibin devamını istedi. Mahkeme, davanın reddine hükmetti. Kararı davacı temyiz etti. Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, mahkeme kararını onadı.
Geçen hafta açıklanan kararda, şu tabirlere yer verildi; “Dava konusu taşınmazın mimari projesine nazaran ana taşınmazda çatının olmadığı belirlenmiştir. Somut olayda ise davacının kendi dairesini kapatacak formda yaptırdığı tespit edilmiştir. Çatı üretimi proje değişikliği gerektirmekte olup kat maliklerinin oy birliği ile alacağı kararla yapılabilir. Bu konuda kat maliklerinin oy birliğiyle almış olduğu bir karar bulunmamaktadır. Ana taşınmaza ilişkin proje tüm kat maliklerinin muvafakatı ile değiştirilip belediyece onaylanmadıkça, projedeki biçimin korunması ve tamirin projesine ve tekniğine uygun olarak yapılması gerekir. Yasaya muhalif halde ve projesinde yer almayan biçimde yapılan çatının imal sarfiyatından bu duruma onay vermeyen davalı taraf sorumlu tutulamaz. Tüm bu nedenlerle mahkemece yazılı halde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından belgedeki yazılara, kararın dayandığı deliller ile yasal gerektirici nedenlere nazaran, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile adaba ve kanuna uygun olan kararın onanmasına oy birliğiyle karar verildi.”