TÜSİAD Yüksek İstişare Heyeti Lideri Tuncay Özilhan, Yüksek Seçim Kurulu’nun İstanbul’daki seçimleri yenileme kararının akabinde tenkitlerde bulunmuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise Özilhan’ı gaye almış, iktidara geldikleri günden bugüne TÜSİAD’da olan değişimi açıklamaktan bahsedip “sizi teşhir ederim” demişti.
Erdoğan, tartışmanın akabinde bir açıklama yapmadı. Fakat, Erdoğan’ın damadı, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a yakınlığıyla bilinen Sabah gazetesinin müellifi Dilek Güngör, sayıları açıkladı.
ARTIŞ ORANLARINI YAZDI
Güngör, “17 yıl evvelki TÜSİAD!” başlıklı yazısında şu tabirleri kullandı:
“Takip etmişsinizdir… TÜSİAD geçen hafta sahneye çıktı. YİK Lideri Tuncay Özilhan'ın ve yeni lider Simone Kaslowski'nin eski reflekslerle yapmaya kalkıştığı deneme Lider Recep Tayyip Erdoğan'a çarptı.
Patronlar Kulübü'nü 'demokrasi hazımsızlığı' ve 'istatistik cinliği' yapmakla eleştiren Erdoğan ne dedi?
‘17 yıl evvel ekonomik olarak neredeydiniz, bugün neredesiniz?’
Borsa İstanbul'da ufak bir araştırmayla, bugünün ateşli demokrasi havarilerinin ekonomik manada nereden nereye geldiği ortaya çıkıyor.
Misal, TÜSİAD'ın hakim sınıfında yer alan Koç Holding'e bakın… Holdingin faal büyüklüğü 2002'den 2018'e kadar yüzde 18.300 artmış. Sabancı'da bu oran yüzde 25.000. Lider Erdoğan'ın amacındaki Tuncay Özilhan'ın şirketlerinde ne derseniz? Anadolu Holding'in 2002'de 89 milyon TL olan etkini bugün 47.5 milyar TL'ye çıkmış durumda. Artış oranı yüzde 53.156. Özilhan'ın bira şirketi Anadolu Efes'in de ondan farkı yok. Onun da etkinleri 17 yılda yüzde 7.300 artmış durumda… Eczacıbaşı Holding'in etkini yüzde 3.400, Boyner'in ise yüzde 3.000 yükselmiş.”
“TÜSİAD'IN DEMOKRASİ HASSASİYETİ PARA AŞKINDAN KAYNAKLANIYOR”
Sabah muharriri Güngör yazısını şöyle sürdürdü:
“Hani, Türkiye'de ekonomik gidişatı sık sık eleştirip, endişeleniyorlar ya…
Valla şirketlerinin satışlarına baktığınızda da gözleriniz yerinden fırlıyor. Hiç o denli eleştirdikleri üzere bir ekonomik tablo olmadığını görüyorsunuz.
Bakın, Koç Holding'in satışları 2002'de 3 milyonmuş… 142 milyara çıkmış. Yüzde 454.163 artış yaşanmış. Doğan Holding'in satışları yüzde 31.575, Anadolu Efes'in yüzde 6.000, Boyner'in yüzde 3.630 artmış.
Bunlar yalnızca borsada görünenler… Hepsinin 1'e aldıkları malı 100'e satmalarını, ceplerine giren paradan sağladıkları rantı, yurtdışına çıkardıkları cukkaları uzun uzun anlatıp da başınızı ütülemeyeyim.
Velhasıl, TÜSİAD'ın demokrasi hassasiyeti para aşkından kaynaklanıyor. Beyefendiler, artık ufaktan sarsıldılar ya… Yeniden sivil toplum örgütü mü, ekonomik baskı kümesi mu, siyasi parti mi olduklarına karar veremediler?
Başladılar saz çalmaya…
Bir de, demokrasiden dem vurmaya kalktıklarında, 1979'da Bülent Ecevit'i gazete ilanlarıyla düşürmeye çalışan, 12 Eylül cuntasının çabucak akabinde kepenk açan, 28 Şubat'taki post çağdaş darbenin sermaye ayağında rol alan, 27 Nisan'da e-muhtırada sesi çıkmayan, FETÖ ülkeye operasyon çekerken Uganda'dan gönderilen ananasları kemiren, 15 Temmuz'daki darbe teşebbüsünü kuru bir açıklamayla geçiştiren TÜSİAD aklıma geliyor… Bence, bu kirli sicille demokrasi lafını bir daha hiç ağızlarına almasınlar.”
