İstanbul Pendik'te, 6 Temmuz günü 7 aylık gebe Ayfer Bahçıvan'ın da içinde bulunduğu ve eşi Yunus Emre Bahçıvan'ın kullandığı aracın önünü keserek, dikiz aynasını kıran, tekmeleyen ve camlarını kırmaya çalışan Seydioğlu baklava zincirlerinin sahipleri Hasan Sel ve Hüseyin Sel, emniyetteki sözlerinin akabinde Kartal'daki Anadolu Adliyesine getirildi.
Savcılıktaki sözlerinin akabinde, Hasan Sel “kara ulaşım araçlarını kaçırma yahut alıkoyma”, “mala ziyan verme” ve cebir, tehdit yahut hile kullanarak kişiyi hürriyetinden mahrum kılma”, şoför Hüseyin Sel ise “kara ulaşım araçlarını kaçırma yahut alıkoyma”, “cebir, tehdit yahut hile kullanarak kişiyi hürriyetinden mahrum kılma” kabahatlerinden tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edildi.
“EMNİYET ŞERİDİ KULLANMADIM”
Annelerinin şeker komasına girdiği haberi üzerine apar topar Kastamonu'ya gitmek için yola çıktıklarını anlatan Hasan Sel emniyet tabirinde emniyet şeridini kullanmadıklarını söyledi. Sel, “ Kelam konusu aracı sollarken, ani bir halde bizim aracımızın önüne gerçek geldi. Biz ani fren yapıp durduk. Biz hasar oluşmadı. Bizim aracın sol sürücü tarafı yan aynası katlandı. Bir şey olmadığını gördük. Elimizle ‘önemli değil' usulü işaret yaparak yolumuza devam ettik. Kelam konusu araç peşimizden gelerek sağ tarafımızdan emniyet şeridini de kullanarak bizim yanımıza geldi. Bizim aracın sağ tarafına yaklaşarak kasıtlı olarak sağ yan aynamıza çarptı. Sonrasında camını açarak bize küfür ederek bağırdı. Eliyle ‘dur' işareti yaptı. Biz yeniden acelemiz olduğu için durmadık. Ben elimle ‘ne var, hayırdır' işareti yaptım. Hiçbir biçimde küfürlerine karşı küfürle ya da makûs bir kelamla karşılık vermedim. Yolumuza devam ederken bizi durdurma eforları devam etti. Sonra gerimize geçerek trafiğin yavaşladığı bir noktada bize arttan çarptı” tabirlerini kullandı.
“GEÇİŞ UZAKLIĞI OLMADIĞI İÇİN KAPUTUNA ÇIKTIM”
Hamile bayan ile eşinin bulunduğu aracın kendi araçlarına arttan üç defa çarptığını argüman eden Hasan Sel, “Araçtan inerek aracının başına gittik. İndiğimizde imgeye yansımayan tahrik edici el hareketleri yapmaktaydı. Yanına geldiğimde camını açmasını istedim, camı açmadı. Bana ‘aynamı kırdın' diye yan aynasını gösterdi. Ben de o anın gerilimi ve ruhsal durumu ile istem dışı yan aynasını kırdım. Sonra aracını bizim araca çarptığı için, geçiş aralığı olmadığı için aracın üzerinden geçmek zorunda kaldım. Bu geçiş esnasında kaput üzerine bastım. Sonra aracımıza binerek yolumuza devam ettik. Kastamonu'ya hasta annemin yanına gittim. Şikayet olduğunu öğrenerek polis merkezine geldik. Bu türlü bir olayın yaşanmasını istemezdik. Ben muhakkak bayanın gebe olduğunu bilmiyordum. Ve ‘hamileyim' diye bağırmasını camlar kapalı olduğu için duymadım. Olay sırasında üzerimde bulunan ruhsatlı tabancamı kendi isteğimle polis merkezine teslim ediyorum. Ağır tahrik altına bu türlü bir olay yaşandı. Bize küfür etmesinden ve aracımıza taammüden verilen ziyandan ötürü kelam konusu aracın şoföründen şikayetçiyim” dedi.
“ARACIMIZA VERİLEN ZİYANDAN ÖTÜRÜ ŞİKAYETÇİYİM”
Olayı anlatan aracın şoförü Hüseyin Sel ise, ağabeyinin tersine birtakım noktalarda emniyet şeridini kullandıklarını söyleyerek, “Yolumuza devam ederken bizi durdurma eforları devam etti. Ardımıza geçerek trafiğin yavaşladığı bir noktada bize arttan çarptı. Çarpmasıyla durdum. Ayrıyeten bel fıtığı ameliyatlıyım ve belimde platin takılıdır. Çarpma anında belim incindi. Ağrılarım devam etmektedir. Araçtan indiğimde niyetim olayı yatıştırmak, onlarla konuşmaktı. Olayı yatıştırmak niyetindeydim. Esasen kaydedilen imgelerde duruşum ortadadır. Araçtaki bayanın gebe olduğunu bilmiyordum. Daha sonra toplumsal medyaya yansıyan imgeden öğrendim. Aracın camları kapalı olduğu için bayanın söylediklerini duymadım. Bu türlü bir olay yaşandığı için üzgünüm. Şahsıma yapılan linç tehlikeli boyuta ulaşmıştır. Bize küfür etmesinden ve aracımıza taammüden verilen ziyandan ötürü kelam konusu aracın şoföründen davacı ve şikayetçiyim” diye konuştu.
“ÖZÜR DİLEMEYE HAZIRIM”
Savcılık sorgusunda olay gününü anlatan Hüseyin Sel, “Ağabeyime ‘Boşver bırak haydi gidelim' dedim. Şayet camı açmış olsalardı özür dileyip ağabeyimi de alıp götürecektim. Ben bayanın olduğu araçla hiçbir diyaloğa girmedim. Hamilelik olayını toplumsal medyadan öğrendik. Bu olaydan ötürü üzgünüm. Maddi manevi ziyanlarını giderip, özür dilemeye hazırım. Firmamız ve ailemiz bu durumdan ziyan görmüştür. Biz de hakaret ve mala ziyan verme nedeniyle şikayette bulunduk. Lakin duruma nazaran şikayeti geri çekeriz” dedi.
“O ANKİ PSİKOLOJİMLE ÖN KAPUTTA ZIPLADIM”
Hasan Sel ise, “Olayın bu evreye gelmiş olması nedeniyle bir anlık heyecanla şahsın aynasına ziyan verdim. İki araç birbirine bitişik olduğu için geçmek için de öteki aracın kaputuna bastım. O anki psikolojimle ön kaputta zıpladım. Muhakkak hamilelikle ilgili bir şey duymadım” sözlerini kullandı.
POLİS AMİRİ VAZİFEDEN ALINDI
Pendik'te araca taarruz olayı şüphelilerini kapıda karşılayan Şehit Adil Gözalıcı Polis Merkezi Amiri misyonundan alındı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamada, Pendik Fevzi Çakmak Mahallesi D-100 Karayolu'nda meydana gelen olayın şüphelilerinin polis merkezi amirliğine girişi anında basına yansıyan imajlarla ilgili olarak Pendik Şehit Adil Gözalıcı Polis Merkezi Amiri'nin misyonundan alındığı bildirildi.
Açıklamada, polis merkezi amiri hakkında idari soruşturma başlatıldığı kaydedildi.
Pendik Şehit Adil Gözalıcı Polis Merkezi Amiri'nin, olayın akabinde söz vermek hedefiyle polis merkezine gelen şüpheliler Hasan Sel ve Hüseyin Sel'i kapıda karşılaması reaksiyonlara neden olmuştu.
TUTUKLANDILAR
Tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edilen Hasan ve Hüseyin Sel kardeşler, araçta bulunan şahısların hürriyetini kısıtladıkları ve saldırgan halla müştekilere baskı yaptıkları gerekçesiyle üzerine atılı hatalardan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
